Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Bursa ziyareti kapsamında kentte düzenlediği toplantıda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bursa’nın tarihi dokusuna ve yeşil kimliğine vurgu yapan Babacan, kentin plansız yapılaşma nedeniyle büyük zarar gördüğünü söyledi.

"YEŞİLİN TONU GRİYE DÖNDÜ"

Bursa’yı “sanayi başkenti”, “tarım başkenti” ve “kültür başkenti” olarak nitelendiren Babacan, kente her gelişinde duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Bir zamanların Yeşil Bursa’sı artık beton yığınlarının gölgesinde kalmış durumda. Plansız ve imarsız yapılaşmanın ardından, TOKİ’nin şehir kültürüne uymayan binaları Bursa’nın kimliğini bozdu.” dedi.

 

“BURSA AVM VE KONUT PARSELLERİNE TESLİM EDİLDİ”

Bursa’nın bir dönem dünyanın en iyi şeftalilerinin yetiştiği bir tarım kenti olduğunu hatırlatan Babacan, “Tarım arazileri konutlara ve AVM’lere teslim edildi. Oysa farklı bir imar planı ile bu dönüşüm önlenebilirdi. Ancak imar afları ve denetimsizlik, Bursa’yı bugünkü hale getirdi.” ifadelerini kullandı.

“TRAFİK SORUNU GİDEREK BÜYÜYOR”

Bursa’nın en büyük sorunlarından birinin ulaşım olduğunu belirten Babacan, şehirdeki plansız büyümenin trafiği kilitlediğini söyledi. “Her şeyin başına gelen korsan yapılaşma Bursa’nın da başına geldi. Bu da beraberinde ulaşım ve altyapı sorunlarını getirdi.” dedi.

"KADİM BURSA’YA BORCUMUZ VAR"

Babacan, kendi çocukluk yıllarından örnek vererek, “1970’lerin, 80’lerin Bursa’sı artık yok. O dönemin Bursa’sı bugünkü betonlaşmanın çok uzağındaydı. Şimdi adeta bize ‘yardım edin’ diyen bir şehir var karşımızda.” diye konuştu.

“TÜRKİYE DERİN BİR EKONOMİK KRİZ İÇİNDE”

Konuşmasında Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik tabloya da değinen Babacan, kriz tanımının yalnızca makro rakamlarla yapılamayacağını belirterek, “Emekliler geçinemiyor, asgari ücret temel ihtiyaçları bile karşılamıyor. Vatandaş pazardan boş torbalarla dönüyor. Bu, kriz değilse nedir?” ifadelerini kullandı.

 

“FAİZ YÜKÜ ANA PARAYI GEÇTİ”

Babacan, Hazine’nin faiz ödemelerinin geldiği boyuta da dikkat çekerek, “Bugünlerde Hazine’nin ödediği faiz miktarı, ana para borcunun üzerine çıktı. Bu, Türkiye tarihinde çok ender görülen bir durumdur.” dedi.

“VATANDAŞIN EKONOMİSİ ASIL GERÇEK”

Ayrıca vatandaşların borç yüküne değinen Babacan, “Kredi kartı ve tüketici kredisi borçları rekor seviyede. Bu tablo, hem ekonomik hem de sosyal anlamda büyük tehlikelere işaret ediyor.” diyerek uyarılarda bulundu.

“TÜRKİYE’DE SADECE EKONOMİK DEĞİL, HUKUKİ BİR KRİZ DE VAR”

Ali Babacan ayrıca Türkiye'nin sadece ekonomik krizle değil, aynı zamanda derin bir hukuk ve adalet kriziyle de karşı karşıya olduğunu söyledi. Ekonomik göstergelerin vatandaşa yansımadığını ifade eden Babacan, “Emekliler geçinemiyor, asgari ücret temel gıdaya yetmiyor, milyonlarca vatandaş pazardan eli boş dönüyor.” dedi.

“VATANDAŞIN FEDAKÂRLIĞI SAYESİNDE AYAKTA KALIYORUZ”

Türkiye’nin yüksek faiz ödemeleri nedeniyle büyük bir yük altında olduğunu belirten Babacan, “Hazine borcunu ödüyor olabilir ama bu, vatandaşın sırtına yüklenen faizlerle oluyor. Şu anda vatandaş sabrediyor, fedakârlık yapıyor. Asıl kriz de burada.” diye konuştu.

“HUKUK YOKSA EKONOMİ DÜZELMEZ”

Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin zarar gördüğünü savunan Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi örneği üzerinden Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasını eleştirdi. “Anayasaya uymuyorsanız, bu ülkenin başına çok büyük dertler açılır.” dedi. Ayrıca Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçim sürecinde anayasanın açık hükümlerine uyulmadığını söyledi.

HSK’ya üye seçiminde anayasal prosedürlerin ihlal edildiğini belirten Babacan, “Anayasa açıkça yazıyor, nasıl seçileceği belli. Ancak komisyondan çıkan karar anayasanın dışına çıkarak yeni bir sistem uydurdu. Meclis kendi eliyle anayasayı çiğnerse bu ülkede olmaz denilen her şey olur.” dedi.

“YATIRIMCI PİŞMAN”

Konuşmasında Bursa’daki sanayi yatırımlarına da değinen Babacan, hukuk güvencesinin eksikliğinden dolayı yatırımcıların bile pişmanlık duyduğunu ifade etti: “Bugün bazı yatırımcılar ‘Keşke başka ülkeye yatırım yapsaydım’ diyor. Çünkü hukuk yoksa güven yok, güven yoksa yatırım da olmaz.”

“GENÇLER ÜLKEDEN UMUDUNU KESTİ”

Babacan, gençlerin mutsuz ve umutsuz olduğunu belirterek, “Gençler artık bu ülkede değil, başka ülkelerde yaşamak istiyor. Fırsat bulan kaçıyor.” dedi.

Geçmişte Türkiye ekonomisinin toparlandığını ve bunun mümkün olduğunu vurgulayan Babacan, “11 yıl boyunca zorlu dönemlerde ülkeyi yönettik, dünyaya örnek olduk. Yeter ki liyakatli kadrolar, istişareyle karar veren bir yönetim anlayışı olsun.” dedi.

“KADİM BURSA YİNE TARİH YAZACAK”

Babacan son olarak Bursa’ya da değinerek, “Bugün Bursa’yı katletmek isteyenler olabilir ama Kadim Bursa, tarih boyunca olduğu gibi yine ayağa kalkacaktır.” ifadelerini kullandı.

 

TERÖRLE MÜCADELEDE KAPSAMLI ÇÖZÜM VURGUSU

‎Babacan, gündemdeki Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekim ayında Meclis’in açılışında muhalefet vekilleriyle tokalaşmasının ardından sürece dair belirsizliklerin arttığını belirten Babacan, “Bu gelişmeler bize bazı ipuçları verse de, hâlâ büyük resim netleşmiş değil. Yine de, kırk yıldır süren bu sorunun çözümü için umutlu olmak istiyoruz.” dedi.

‎Sadece askeri yöntemlerin değil, ekonomik, sosyal ve diplomatik araçların da kullanılmasının önemine dikkat çeken Babacan, “Kürt ve Alevi vatandaşlarımızın yaşadığı sorunları çözmeden, terörle mücadelede kalıcı bir başarı sağlanamaz. Bu mesele, temel hak ve özgürlükler bağlamında ayrı bir şekilde ele alınmalı.” şeklinde konuştu.

‎DEVA Partisi’nin "Türkiye’nin Devası" kitabında yer alan önerilerin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Babacan, “Terör sadece Türkiye sınırları içinde çözülemez. Komşu ülkelerle kurulacak diplomatik ilişkiler de bu süreçte kilit rol oynar. İran, Irak ve Suriye gibi ülkelerdeki gelişmeler Türkiye’yi doğrudan etkiliyor.” dedi